Haber: DİLAN KUTLU- Kamera: ÜNAL AYDIN
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 20. Milli Eğitim Şurası için, “Cumhurbaşkanı’nın ‘himayesinde’ ya da herhangi bir kişinin himayesinde, üç aylık bir zaman dilimi içerisinde bir şura hazırlığı olmaz. Bu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, tarikatların ve cemaatlerin ihtiyacını görmek için toplanan bir toplantıdır" eleştirilerinde bulundu.
CHP, Ankara'da "İkinci Yüzyılda Eğitim Hakkı Çalıştayı" düzenledi. Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde dün yapılan çalıştaya Türkiye’nin farklı üniversitelerinden 80 öğretim üyesi katıldı. Eğitim bileşenlerinden oluşan, dört farklı konu seçildi. Bu konularda CHP sonuç bildirgesini de paylaşacak.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya düzenlenen çalıştaya ilişkin,"81 ili kapsayan 7 bölgede eğitim toplantıları yaptık. Eğitim çalıştayına temsil niteliğinde 150 kişi katıldı. Bugün de Genel Başkanı'mızın açılışını yaptığı ve tamamen eğitim bileşenlerinin söz söylediği dört masamız var. Bu masalarda 80 öğretim üyesi var. Bunların tamamı kendi alanında profesör, doçent, doktor” bilgisini verdi. Kaya, “Öğrenci, veli temsilcileriyle biz CHP iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulayacağı politikaları hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin hemen her Üniversitesi’nden CHP’li olmayan ama "Eğitime dair benim de sözüm var. Ben de bu sözü söylemek istiyorum" diyenlere çağrı yaptık. Umarım bugün masalardan gelen önerilerle çok ciddi bir rapor çıkacak. Bu raporun sonuç bildirgesini özet olarak kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
Önümüzdeki hafta 1-3 Aralık arasında yapılacak 20. Milli Eğitim Şurası'nı da değerlendiren CHP'li Kaya Şuranın işleyiş kurallarının değiştirildiğini söyledi. Kaya, "karma eğitimi" hedef alan sözleriyle gündeme gelen Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Mustafa Gündüz’ün Milli Eğitim Şurası’nda yer almasını eleştirdi. Yıldırım, ANKA Haber Ajansı'na şöyle konuştu:
“BU BİZİM BİLDİĞİMİZ MİLLİ EĞİTİM ŞURASI DEĞİLDİR”
“Cumhurbaşkanı’nın ‘himayesinde’ ya da herhangi bir kişinin himayesinde, üç aylık bir zaman dilimi içerisinde bir şura hazırlığı olmaz. Bu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, tarikatların ve cemaatlerin ihtiyacını görmek için toplanan bir toplantıdır. Bu bizim bildiğimiz Milli Eğitim Şurası değildir. Bu toplantıda çağrılı olanların tamamı sınırlı. Şuraların sekretaryası özelikle bir kurul tarafından yapılır. Ama bu kurulu Talim Terbiye Kurulu’na siz Latin harflerine karşı çıkan, saltanatı savunan, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını savunan, medrese eğitimi savunan adının başında profesör olan Mustafa Gündüz’ün sekretaryasında Cumhuriyetin Şurası’nı düzenleyemezsiniz. Zaten Şura’nın toplanma kuralları da değiştirildi. Seçimle gelen hiçbir Şura temsilcisi yok. Bakanın iki dudağı arasına sıkışan kurum ve kişilerini davet ettiler. Dolayısıyla biz bu şuranın bizim eğitim sorunlarımızı çözeceğini düşünmüyoruz.”