“Bir ülkenin her açıdan gelişebilmesi ve köklü demokrasinin sağlanabilmesi için çalışma barışının mutlaka sağlanması gerekmektedir. Bu da ancak çalışanların insanca yaşayabilecekleri ücretleri almasıyla mümkün olacaktır. Emekçilerin mutsuz olduğu bir ülkenin refah için gereken sürdürülebilir çağdaş üretimi gerçekleştirmesi mümkün olmaz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş muasır medeniyetler seviyesi hedefine ulaşılmasının önemli araçlarından biri de, çalışanların, işçilerin, emekçilerin aileleriyle birlikte refah içinde yaşamalarına olanak tanıyacak koşulların oluşturulmasıdır. Ülkemizde ücretle çalışan insanlarımızın hayatlarını idame ettirebilmeleri açısından çok zor günler yaşanıyor. Kötü günleri aşmak ve her şeyin güzel olacağı geleceğe uzanmak için bu yoldaki dayanışmamızı artırmalı, hedefe ulaşmak için birlikte çaba göstermeye devam etmeliyiz.
Çalışanlarımızla birlikte yaptığımız işler, verdiğimiz emekler Adana’nın mutluluğu, daha yaşanabilir bir şehir haline gelmesi içindir.
Emekçilerin, işçilerin hak arayışı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, İşçi ve Emekçi Bayramı ile gündemde kalıyor. Dünyada insan emeğinin sömürülmeye başlanması ile çalışanların hak arama ihtiyacı da ortaya çıkmıştır.
1 Mayıs aynı zamanda barış, güvenli bir gelecek ve demokrasi için de mücadele günüdür.”