AYSUN FİRİK
Edremit Körfezinde başlayan zeytin hasat sezonuyla birlikte doğaya bırakılmaya başlanan “zeytin kara suyunun” ve pirinanın ekonomik katma değere dönüştürülmesi önerisi geldi. Öğretim Görevlisi Dr. Mücahit Kıvrak, “Prinadan kompost, balık yemi, tavuk yemi, hayvan yemi, küçükbaş yemi yapabiliyoruz. Hatta sirke yapımında veya fulfural (alkol) yapımında da kullanabiliyoruz” dedi.
Dere yataklarına veya doğaya bırakılan zeytin kara suyunun çevreye olumsuz etkileri olduğunu dile getiren Balıkesir Üniversitesi (BAUN) Edremit Meslek Yüksekokulu Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Mücahit Kıvrak, ekonomik olarak kazanım elde edilebileceğini söyledi. Dr. Kıvcrak’ın açıklaması şöyle:
“Zeytin kara suyu ve pirinası bugün Edremit'te Belediyenin göstermiş olduğu bir yere dökülüyor. Ama burada bir milli servet var. Zeytin kara suyu ve zeytin pirinasından kompost, balık yemi, tavuk yemi, hayvan yemi, küçükbaş yemi yapabiliyoruz. Hatta sirke yapımında veya fulfural (alkol) yapımında da kullanabiliyoruz. Yani çok geniş kapsamlı bir şey var. Buraya dökülmesi hem çevre kirliliği hem koku yapıyor hem de ciddi bir yer teşkil ediyor. Bunu ekonomiye döndürmek varken bu şekilde değerlendirilmesi hem bizler açısından hem de çevreciler açısından kötü bir durum arz ediyor.
Zeytin karasuyu ve zeytin dönemi başladı. Pirinası zeytin dönemi başladığında zaten mecbur olarak çıkan bitkisel bir atıktır. Bundan ciddi bir şekilde yararlanabilir bundan ciddi bir gelir elde edebiliriz ama maalesef bugün burada olduğu gibi kenarlara, sağa sola, şehrin bertaraf edilmeyen noktalarına bu ürün atılıyor ve ciddi bir çirkinlik gösteriyor. Hem ekonomik anlamda kaybımız söz konusu çünkü bu üründen ciddi bir şekilde katma değerli ürünler yapılabilecekken biz bunları yapamıyoruz. Bununla ilgili üniversiteler ve kamu kurumları, araştırma kuruluşlarının ve hatta özel firmalar bile zeytin pirinası ve zeytin karasuyu, zeytin çekirdeğiyle ilgili çok ciddi çalışmalar yaptı. Biz bunun değerlendirilmesini istiyoruz. Bu milli servettir. Ekonomiye kazandırılmasını istiyoruz. Bu şekilde bertaraf edilmesini istemiyoruz."
Edremit Körfezi'nden 10 bin tona yakın zeytinyağı alındığını bunun ise yaklaşık yüzde 10'unun kara su, 35-40 bin tonunun da pirina olduğunu belirten Kıvrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar ciddi rakamlardır. Bunların tonu 900 liraydı geçen sene. Bu sene bin 300-bin 400, bin 500´lü rakamlara çıkacağı düşünülüyor. Ton başına ciddi bir gelir kaybediyoruz. Hem katma değer olarak hem vergisel olarak hem de bu ürün işlediğimizde burada bu kötü görüntü ve kötü koku olmayacak. Bu anlamda hem yer kazanacağız hem de para kazanacağız.”