Seyit Torun’dan Erdoğan’a Tepki: “Deprem Bölgesinde Binlerce Korumayla Turistik Gezi Yapma, Cesaretin Varsa Biz Buradayız”
-“ERDOĞAN YATSIN KALKSIN BELEDİYELERİMİZE DUA ETSİN”
-“ÇAĞRI YAPIYORUM, GELİN DEPREM BÖLGESİNE GİDELİM, BELEDİYELERİMİZ NE YAPMIŞ SİZE ANLATSIN”
-“KİRLİ SİYASETTE 44 GÜNÜN KALDI ERDOĞAN”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Deprem vilayetlerinde muhalefet belediyelerinden kimseyi görmedim” şeklindeki açıklamalarına yanıt verdi. Torun, “Bu kadar mı vicdanınız kurudu sizin? Bu kadar mı acizsiniz? Erdoğan hakaret edeceğine, yatsın kalksın bizim belediyelerimize dua etsin. Çağrı yapıyorum. Gelin birlikte deprem bölgesine gidelim. Belediye başkanlarımız size yaptığı çalışmaları anlatsın. Binlerce korumayla deprem bölgelerine turistik gezi yapma. Cesaretin varsa biz buradayız. Ama kirli siyasette devam etmek istiyorsan 44 günün kaldı Erdoğan” dedi. Torun 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin 4. Yıldönümünde CHP’li belediyelerin verdiği hizmetleri anlatarak, tüm belediye başkanlarına teşekkür etti.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, şunları kaydetti:
YEREL SEÇİMLERİN 4. YILI
“Bugün 31 Mart 2023. Yakın siyasi tarihimizin en önemli dönüm noktalarından olan 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin 4’üncü yıldönümü. O gün Millet İttifakı olarak, ülkemiz açısından çok önemli bir seçim zaferini hep beraber elde ettik. 11 büyükşehir olmak üzere 250 belediyeyi hep beraber kazandık. Biz bu seçimlerde, o dönem 17 yıldır iktidarda olan, 25 yıl boyunca yönettiği şehirlerimize ihanet eden bir anlayışı değiştirdik. Ve bu iktidarın demokratik yollarla sandıkla gidebileceğini tüm dünyaya ispat ettik.
BELEDİYELERİMİZE POLİTİK TERÖR UYGULADILAR
Belediye başkanlarımız, bu seçim zaferini içine sindiremeyen iktidarın ağır baskıları altında 4 yıl geçirdi. Tehditler ettiler. ‘Topal ördek olacaklar’ dediler. Belediyelerimizin yetkilerini ellerinden aldılar. Gelirlerini kestiler. Ayrımcılık yaptılar. Devlet desteklerinin yüzde 90’ından fazlasını sadece kendi belediyelerine aktardılar. Haksız, hukuksuz soruşturmalarla başkanlarımızı iş yapamaz hale getirmeye çalıştılar. Belediyelerimize karşı organize bir kötülük, politik bir terör uyguladılar. Ancak gururla söylüyorum ki bizim belediyelerimiz, otoriter bir rejimin tüm kumpaslarını halkımızla birlikte aştılar.
YURT SAYILARINI 4-5 KAT ARTIRDIK
Onlar 2019’da, ‘CHP gelirse sosyal yardımları kesecek’ dediler. Ancak biz sosyal yardımları 4-5 katına çıkardık. Belediyelerimiz 4 yılda, 4 milyon 800 bin haneye 38 milyar lira sosyal yardımda bulundu. Onlar 20 yıllık iktidarlarının sonunda, öğrencilerimizi barınma krizine soktu. Çocuklarımızı, ne olduğu belli olmayan yapıların yurtlarına mahkûm bıraktılar. Ancak biz 2019’dan bu yana, belediyelerdeki yurt sayısını 4 kat, kapasitelerini de 5 kat artırdık. Öğrencilerimiz için 61 yeni yurt yaparak hizmete açtık.
180 BİN ÜRETİCİYE DESTEK VERDİK
Onlar yabancı çiftçilere hizmet ettiler. Yurt dışında tarım arazisi aradılar. Ancak biz yerli üreticimizi destekledik. Yurt dışından tarım ürünü alımlarına son verdik. 180 bin yerli üreticimize 16 milyar liraya ulaşan katkılar sağladık. Onlar gizli kapaklı ihalelerle kendi çevrelerini zengin ettiler. Ama bizim belediyelerimiz tüm ihaleleri de belediye meclis toplantılarını da canlı yayınladılar.
4 YILDA 3 BİN 905 YENİ PARK
Onlar, zeytinliklerimiz dahil yeşil alanlarımızı, deprem toplanma alanlarını imara açtılar. Ancak bizim belediyelerimiz 4 yılda, 3.905 yeni parkı şehirlerimize kazandırdılar. Bu parkların toplam büyüklüğü şu anda 3.991 futbol sahasına ulaştı.
YÖNETİCİ KADIN SAYISI YÜZDE 91 ARTTI
Onlar çocuklarımızın güvenle kalacağı kreşler yapmadılar ama biz yaptık. 162 olan kreş sayısını, 414’e çıkardık. Onlar, “kadın-erkek eşitliği fıtrata ters” dediler. Ancak biz belediyelerimizde kadın istihdamını artırdık. Özellikle bir rakam vermek isterim. Cumhur İttifakı’ndan devraldığımız belediyelerde, yönetici kademesinde görev yapan kadın sayısını yüzde 91 oranında artırdık. Günde 120 bin öğrencimize beslenme çantası desteği veriyoruz. Toplamda 14 raylı sistem hattını tamamlayarak hizmete açtık. İktidarın kötü yönetimine rağmen eğer vatandaşlarımız bir nebze de olsa rahat nefes aldıysa bu bizim belediyelerimizin sayesindedir.
DEPREM BÖLGESİNE DESTEKLER
6 Şubat’ta büyük bir acı yaşadık. Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Belediyelerimiz asli görevli olmamasına rağmen, depremin ilk anından itibaren tüm imkânlarını seferber etti. Belediyelerimiz bugüne kadar; 9 bin 266 araç, 27 bin 135 personelini bölgeye gönderdi. Her türlü insani yardım malzemesi taşıyan 7 bin 55 TIR, depremzede vatandaşlarımıza ulaştırıldı. 154 mobil mutfak, 163 ikram aracı, 18 mobil fırın bölgede hizmet verdi, vermeye devam ediyor. Bunların yanı sıra; 2 milyon 925 bin battaniye, 48 bin çadır, 1.400 konteynır, 265 bin ısıtıcı ve soba, 4 milyon 500 bin hijyen paketi, 2 bin 204 jeneratör, 1.868 mobil tuvalet ve duş halkımıza ulaştırıldı. Şu anda görevlendirdiğimiz 129 belediye, deprem illerinde yerleşik olarak hizmetlerini sürdürüyor.
ARAMA KURTARMA EKİPLERİMİZİ BEKLETTİLER
İlk gün, belediyelerimizin arama-kurtarma ekiplerini saatlerce havalimanında beklettiler, geciktirdiler. ‘Her şeyi biz yapacağız’ diye aletlerine el koydular. Ekiplere nereye gideceklerini dahi söylemediler. Belediyelerimizin pek çok yardım tırına, ‘ben dağıtacağım’ diye el koydular. Yine birçok yerde belediyelerimize çadır kuracakları alan bile göstermekte imtina ettiler. Partizanlık yaparak, vatandaşa gidecek destekleri geciktirdiler. Vatandaşlarımıza sormak istiyorum. Yaşanan acının bu kadar büyük olmasının tek sorumlusu olan bir iktidardan ne yapmasını bekleriz? Bakın bir görevden alma yok, bir istifa yok. Peki ne var? Asli sorumlu olmamasına rağmen yardıma koşan belediyelerimizi suçlayan bir iktidar var.
ERDOĞAN’A YANIT: VİCDANINIZ MI KURUDU?
Gerçekten akıl alır gibi değil. Kendi suçlarını kendi iş bilmezliklerini kapatmak için vatandaşa destek götüren belediyelerimize laf söylüyorlar. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan, ‘CHP’li belediyeler deprem bölgesine uğramadı’ diyor. Yahu şu Ramazan gününde gerçekten bu kadar mı vicdanınız kurudu sizin? Bu kadar mı çaresiz kaldınız, bu kadar mı acizsiniz? Binlerce vatandaşı enkaz altında çaresiz bırakıp, hala ne yüzle belediyelerimizi suçluyorsunuz?
ERDOĞAN BELEDİYELERİMİZE DUA ETSİN
Bu deprem felaketinde dahi vatandaşlarımızın acısı biraz olsun hafiflediyse bu bizim belediyelerimizin sayesindedir. Erdoğan belediyelerimize hakaret edeceğine, yatsın kalksın bizim belediyelerimize dua etsin. İktidarda sayılı günü kalanlar, kaybetme korkusuyla artık aklını yitirmiştir. Bir Cumhurbaşkanına yalanla siyaset yapmak yakışmaz. Ancak bir partinin genel başkanı olmayı seçen Erdoğan, bu kirli siyaseti kendine yakıştırır hale gelmiştir.
ERDOĞAN’A ÇAĞRI: TURİSTİK GEZİ YAPMA
Erdoğan’a açık çağrı yapıyorum. Eğer sadece bir gün parti başkanlığı değil de Cumhurbaşkanlığı yapmak istiyorsan hodri meydan. Gelin birlikte deprem bölgesine gidelim. Belediye başkanlarımız size yaptığı çalışmaları anlatsın hizmet alanlarını gezdirsin. Biz bundan imtina etmeyiz. Binlerce korumayla deprem bölgelerine turistik gezi yapma. Cesaretin varsa, gerçeği görmek istiyorsan biz buradayız. Yeter ki bu yalan siyasetinden vazgeç. Ama kirli siyasette devam etmek istiyorsan, 44 günün kaldı Erdoğan. 44 gün sonra sen, bu milleti bölen, ayrıştıran, Vatandaşı değil kendi çıkarlarını düşünen bir isim olarak tarihteki yerini alacaksın.
BELEDİYE BAŞKANLARI SAHAYA ÇIKIYOR
25 Mart’ta tüm belediye başkanlarımızı Ankara’da toplayarak, onlar için bir seçim startını vermiş olduk. Tüm belediye başkanlarımız seçim kampanyasında aktif rol alacak. Hem kendi bölgelerinde hem de diğer illerimizde sahaya çıkarak vatandaşlarımızla bir araya gelecekler. Belediye başkanlarımızın görevlendirmeleri için ilk planlamayı yaptık. İlk etapta, hemşehrilik ve özel bağlarının bulunduğu 63 ilde 219 belediye başkanımızı görevlendirdik. Önümüzdeki günlerde ihtiyaçlar halinde yeni planlamalar yapacağız. 2019’da ülkemizde büyük bir değişimi hep beraber başardık. İnanıyoruz ki o gün nasıl bir kışı bahara çevirdiysek, bugün yine başaracağız. Bahar yeniden doğuştur, yeniden diriliştir, yeniden hayat buluştur. Yine el ele vereceğiz, ülkemize yeni bir doğuşu, yeniden hayata dönüşü sağlayacağız. Türkiye’de yaratılan umutsuzluk ortamını hep birlikte umutla yeneceğiz. Ve ülkemizde kalıcı bir bahar iklimini hep beraber hâkim kılacağız.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.