SOMALI MADENCİ ANKARA'DAN İSTEDİĞİNİ YİNE ALAMADI
Tazminat alacakları için Ankara’ya başlattıkları yürüyüşleri kent girişinde durdurulan Somalı madenciler, gündüz sıcakta güneşin altında, gece soğukta taşın üstünde bekledi. Kimisi...
HABER: TAMER ARDA ERŞİN- KAMERA: ÜNAL AYDIN
Tazminat alacakları için Ankara’ya başlattıkları yürüyüşleri kent girişinde durdurulan Somalı madenciler, gündüz sıcakta güneşin altında, gece soğukta taşın üstünde bekledi. Kimisi gözünü madende kaybetmiş, kiminin ayağı sakatlanmış, kimisi kansere yakalanmış. Kuru ekmekle karınlarını doyuran madenciler, iktidara “Ekmeğimize zehir sürdüler” diye seslendi. Madenciler, Ankara'dan yine eli boş döndü.
Manisa’nın Soma ilçesinden 15 yıldır bekledikleri tazminat alacakları almak için Ankara’ya gelen maden işçilerin, şehir girişindeki bekleyişi sürdürüyor. Polisin 4 Temmuz’da durdurduğu madenciler, gündüz sıcakta güneşin altında, gece soğukta taşın üstünde bekledi. Madencileri en çok, geceleri taşüstünde yatmak ve kuru ekmek yemek zorladı.
ÇETİN’İN SON AÇIKLAMASI: “YASA İLE ÇÖZÜLMESİNDE ISRAR ETTİK”
Madenciler, haklarını almak için yürüttükleri görüşmeleri sürdürmek için aralarında bir heyeti Ankara’da bırakarak, dün gece dönüş yoluna geçti. Dönüş yolunda trafik kazası geçiren Bağımsız Maden-İş Başkanı Tahir Çetin ve sendika üyesi Ali Faik İnter yaşamını yitirdi.
Madencilerden oluşan bir heyet, AKP Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Naci Bostancı ile TBMM’de bir görüşme daha yapmıştı. Ancak o görüşmeden de sonuç çıkmamıştı. Madencilerin örgütlendiği Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin, yaşamını yitirmeden önce yaptığı açıklamada, şunları söylemişti:
“Elitaş ile birlikte bir toplantı yaptık. Toplantı sonrasında, halen kendileri, ‘yasadan yana olmadıklarını’ ifade ediyorlar. Çözüm için herhangi bir tarih vermediler. Ardından Naci Bostancı ile aynışekilde bir görüşmemiz oldu. Bir yasadan yana değil, çözüm için başka yollar arandığını, ifade ederek. Sorunun yasa ile çözülmesinde ısrar ettik. Mağdur olan iş arkadaşlarımızın listesini istediler. Mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Madenciler, dönüş yoluna geçmeden önce yaşadıklarını ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlatmıştı.
Madencilerden Ali Kandemir, maden kazasında gözünü kaybetmiş; İdris Sarıkaya’nın ayağı sakat kalmış. Madenci Yunus Dadaklı ise tazminat alacağını beklerken geçen yıl kanser olduğunu öğrenmiş. Madenciler, yardım için başvurdukları AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın Uyar Madencilik’in sahibini tanıdıklarını ve sorunlarının bunun için çözülmediğini ileri sürdü. Madenciler, Elitaş’ın, sorunun çözümü için önüne gelen kanun teklifini beklettiğini ve “Haklarınızı verirsek diğer madenlere emsal olur” dediğini iddia ediyorlar.
KANSER HASTASI MADENCİYE EL UZATAN OLMADI
Kanser hastası madenci Yunus Dadaklı, bir yıldır işsiz olduğunu ve birikmiş parasının da bittiğini söyledi. Kanser olduğu için yardım başvurusunda bulunduğu Soma Kaymakamlığı ve Soma Belediyesi’nin kendisine olumsuz yanıt verdiğini aktaran Dadaklı, son umudunun tazminatı olduğunu dile getirdi. Dadaklı, “Kendilerinden olmadığın zaman yardım etmiyorlar” dedi.
Dadaklı, tazminatınıölmeden almak istediğini ancak ölürse de çocuklarının bu tazminattan faydalanacağını söyledi.
“PATRONUN SÖZLERİ KULAĞIMIZDA ÇINLIYOR”
Madenci Ali Kandemir, 20 defadır Ankara’ya geldiğini ve 20 defadır kendilerine verilen sözün tutulmadığını belirterek, “Tıkanma noktası Mustafa Elitaş. ‘Bu işi çözmeyeceğim’ demiyor ama ‘Ben bunu kanuni yolla çözmeyeceğim’ diyor. Neyle çözeceksiniz” dedi. Haklarını almak için her yolu denediklerini ama seslerin duyulmadığını ifade eden Kandemir, hayatını kaybeden eski patronları Azim Uyar’ın kendilerine söylediklerini şöyle aktardı:
“Patron, ‘Ben istemediğim zaman, sizin başbakanınız da gelse, cumhurbaşkanınız da gelse benden bu parayı kimse alamaz’ demişti. O zamanlar biz buna inanmamıştık. ‘Bizim devletimiz, başbakanımız, kanunumuz var; alırız’ demiştik. O kişinin dediği sözler şu anda bizim kulaklarımızda çınlıyor.”
Kandemir, 600 kilometre yol geldiklerini ve hakları verilmezse Ankara’ya kalan 50 kilometre yolu da gitmekte kararlı olduklarını vurguladı.
“EKMEĞİMİZE ZEHİR SÜRDÜLER”
Madenci Osman Dağdelen, yaptıkları mesleğin zorluklarını anlatırken “Ya Allah bismillah, kellemiz koltuğumuz altında çalışıyoruz” diye konuştu.
Dağdelen, yer altında yemeklerinin içinden kömür çıksa dahi yediklerini; farenin giremeyeceği deliklere bile girdiklerini dile getirerek tazminat sorunlarınıçözmeyenlere, “Ekmeğimize zehir sürdüler” diye seslendi. Zorluklara alışkın olduklarını kaydeden Dağdelen, bekledikleri yerde gündüz güneşin altında, gece betonun üstünde yattıklarını söyledi. Dağdelen, “Zoru bize soracaksınız. Kimse bilemez yani. Zoru biz yaşıyoruz. Ankara’nın havası başka. Gündüz 40 derece, gece 30 derece birden düşüyor. Yollarda çile çeke çeke öleceğiz galiba diyorum ben, öldürecekler bizi galiba” dedi.
“HAYATIMDA HİÇ ANKARA’YA GİTMEDİM”
Elindeki kuru ekmekle karnını doyuran madenci Mustafa Ünalp, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanlarına gelmediğini belirterek, “Gelseler ya yanımıza; ne yapacağız biz adam mı yiyeceğiz” diye sordu. Hayatında hiç Ankara’ya gitmediğini anlatan Ünalp, “Bir sefer girelim dedik, ne olur yani. Çalışçalışçalış. Sokmuyorlar, ne yapacağız yani” dedi. Oğlunun da asker olduğunu aktaran Ünalp, kendilerini engelleyen askerler ile sorun yaşamadıklarını ve hatta askerlerin zaman zaman kendileriyle ekmeklerini paylaştığını dile getirdi.
“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Çalıştığı sanayi firmasında parmaklarını kaybettikten sonra madende çalışmak zorunda kalan Metin Aslan ise iktidarın sorunlarınıçözmemesi halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve yöneticilere hakkını helal etmediğini vurgulayarak “Bütün Türkiye genelinde 3-5 tane zenginin vergilerini sıfırlıyorsun, burada 880 tane işçinin parasına geldiği zaman da ayaklarını kasıyorsun” dedi. Aslan, hayatını kaybeden eski patronları Azim Uyar’a da hakkını helal etmediğini belirterek “Onu toprak bile kabul etmez” diye kaydetti.
“YANSIN ANKARA”
Madencilerden Kemal Çınar ise “Kahrıma giden Ankara’ya girememek” dedi. Ekmekleri için mücadele ettiklerini belirten Çınar, madende sakat kalan arkadaşlarınıörnek gösterdi. Çınar, şarkıcı Samet Durukan’ın ‘Yansın Ankara’ şarkısını söyleyerek tepkisini dile getirdi.
“YOLDAN GEÇENLER GÖRMESİN DİYE TIR ÇEKMİŞLER”
Anka Haber Ajansı’nın yanlarında olduğu saatlerde madencilerin beklediği alana TIR park edilmesi dikkat çekti. Madenciler, “Yoldan geçenler eylemimizi görmesin diye TIR çekmişler” dediler.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.