TBMM, YENİ YASAMA YILINA BAŞLADI. ŞENTOP: “UZLAŞMANIN MÜMKÜN OLDUĞU DURUMLARDA, ÇÖZÜMÜ GÜNDELİK SİYASETE FEDA ETMEMEK GEREKİR”
TBMM, yasama çalışmalarına bugün yeniden başladı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Şüphesiz ki her konuda uzlaşmak mecburiyetinde değiliz, ne var ki uzlaşmanın...
TBMM, yasama çalışmalarına bugün yeniden başladı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Şüphesiz ki her konuda uzlaşmak mecburiyetinde değiliz, ne var ki uzlaşmanın mümkün olduğu durumlarda da çözümü gündelik siyasete feda etmemek gerekir” dedi.
TBMM, 76 günlük aranın ardından yasama çalışmalarına bugün yeniden başladı. TBMM’de ilk tören Meclis Atatürk Anıtı'nda yapıldı. Anıta çelenk konuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
TBMM Genel Kurulu, saat 14.00'te özel oturumla toplandı. TBMM’de, yeni yasama yılının ilk Genel Kurul toplantısına; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile Mithat Sancar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katıldı. Milletvekili olmayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise Genel Kurul’u locadan takip etti. Kemal Kılıçdaroğlu girişinde İYİ Parti sıraları, Meral Akşener’in girişinde CHP sıraları alkışlara eşlik etti.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, birleşimi açmasının ardından sunuş konuşması yaptı. Şentop, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı TBMM Genel Kurulu’na takdim etti, ardından İstiklal Marşı okundu.
Şentop, TBMM’nin ilk başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile milli şair Mehmet Akif Ersoy’u anarak konuşmasına başladı. Şentop’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
BİR YANDAN SALGIN MÜCADELESİ BİR YANDAN KARARLI YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ SÜRDÜRÜYORUZ: 101. yıldönümünü idrak ettiğimiz yüce Meclisimiz, geçen yasama dönemlerinde olduğu gibi bu yasama döneminde de temsil ettiği aziz milletimizin; güçlü adımlarla, geleceğe yürümesinin önünü açan çalışmalara ev sahipliği yapacaktır. Bir yandan küresel Covid salgınını en az can kaybıyla atlatabilmenin mücadelesi verilirken diğer yandan daha iyiye doğru kararlı yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Pandemi sürecinde gecesini gündüzüne katarak, evini, ailesini unutarak çalışan sağlık emekçilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Pandeminin en sert döneminde, okullarından mahrum kalan öğrencilerimizin okul özleminin bitmesi, velilerin sonsuz sabrının sevince dönmesi, bizleri sevindirmektedir.
BU ÇATI ALTINDA KİMSE ÜLKEMİZİÇOK SEVME KONUSUNDA YARIŞAMAZ:İçinde bulunduğumuz süreç, Birinci Meclis’in şartlarına benzer özellikler göstermektedir. Dünya yeniden şekillenmekte, yeni sınırlar çizilmekte, sömürü ilişkileri yeniden tanzim edilmektedir. Şüphesiz ki dış saldırıların şekli ve yöntemi değişmiştir, ne var ki sömürgeci emellerin içeriği değişmemiştir. Bu çatı altında bulunan her milletvekili bu gerçeğin şüphesiz farkındadır. Yüz yıl önce ‘Mali durum tam bağımsızlık istemeye müsait değildir’ diyenlere karşı‘ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir’, bir vatan vazifesi olarak ortaya koyan, ‘hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl’ iddiasını ilan eden ve Birinci Cihan Harbi’nin enkazından genç ve güçlü bir devlet çıkaran irade bugün de tüm sağlamlığıyla dünyaya meydan okumaktadır. Bu güçlü iradenin Meclis’imizin çalışma içeriğine de aksetmesini ümit etmekteyim. Ülkemizin kaderine hep birlikte yön verme sorumluluğumuz, birbirimizle kurduğumuz diyaloglara da yansımalıdır. Bu çatı altında hiç kimse, bu güzel ve mukaddes ülkemizi daha çok sevme konusunda yarışamaz. Burada bulunmak zaten vatan aşkımızın tezahürüdür.
UZLAŞMANIN MÜMKÜN OLDUĞU DURUMLARDA ÇÖZÜMÜ GÜNDELİK SİYASETE FEDA ETMEMEK GEREKİR: Bu çatı altında kimse, ülkemizi daha çok sevme konusunda yarışamaz. Burada bulunmak zaten vatan aşkımızın tezahürüdür. Anlaşmazlığa düşülen konularda yaklaşımlarımızın milletin aziz varlığını temsil eden bir vakara sahip olması, Meclis’imizin maneviyatı için önem arz etmektedir. Şüphesiz ki her konuda uzlaşmak mecburiyetinde değiliz, ne var ki uzlaşmanın mümkün olduğu durumlarda da çözümü gündelik siyasete feda etmemek gerekir. Önceki yasama döneminde gece gündüz çalışarak, milletimizin hayatına dokunan önemli kanunların çıkmasına vesile oldunuz. Bu yasama döneminde de ülkemizin ve hatta dünyanın şartlarını iyileştirecek olan kanunların ve çalışmaların yapılmasında gayret gösterip emek vereceğimizi biliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihi yürüyüşü boyunca dünyanın en kahraman Meclisi’dir. Bizler, kimliğimizin önemli bir parçasını teşkil eden siyasi partilerin mensuplarıyız. Fakat, aynı zamanda da Meclis’in vakur kurumsal kimliğinin de parçasıyız. Demokratik rekabetin, insani nezaketin ve milli bütünlüğün sınırları içinde hareket etmeye, büyük ihtimam göstermek elzemdir.
ULUSLARARASI ÖRGÜTLERİN SAHİP OLDUKLARI GÜCÜ, BELİRLİÜLKELER LEHİNE KULLANIYOR: Eşiğinden atladığımız bu çağ, savaşların şekil değiştirdiği, düşmanların dost kılığına gizlendiği bu sebeple de huzuru ve barışı korumanın her zamankinden zor ve önemli olduğu bir dönemdir. Bizler uluslararası alanda önce ve her zaman huzur, dostluk ve barışı temsil ederiz, tesis ederiz ve talep ederiz. Vatanımız üzerine kirli hesap yapanları bir karış toprağımızda ‘mavi vatan’ın bir damla suyunda gözü olanlarıönce ikaz ederiz, gereği yapılmazsa ikna ederiz, o da olmazsa defederiz. Uluslararasıörgütlerin fonksiyonlarının sorgulandığı, sahip oldukları gücü, belirli ülkeler lehinde kullandıkları ayan beyan ortadadır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu defaatle hatırlatmakta ve gündemde tutmaktadır. Böylesi şartlarda ilkeli ve tutarlı kurumların değeri daha da artmaktadır. Bugün artık güçlü devletlerin sömürü ilişkileri gizlenemez hoyratlığa ulaşmıştır. Onlara ‘dur’ diyen, mazlum milletlerin sesi ve direnci olmak için gayret eden güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır. Akılda tutulması gereken gerçek şudur: Türkiye fikri, Türkiye sınırlarından büyüktür.
ÜLKESİZLİK BİR İNSANIN BAŞINA GELEBİLECEK EN KÖTÜ ŞEYDİR: Dünya politika sahnesinde güçlü görünen devletlerin kimsesiz bıraktıkları mültecilere yardım eli uzatmamız asıl güçlü ve merhametli olanın devletimiz olduğunu göstermiştir. Ülkesizlik, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir. Devletimizin bütün çabası onlarıülkelerine kavuşturmak üzerinedir. Aynışekilde, dünyanın önemli kısmı aşıdan mahrumken aşı stoğu yapanlar da bu devletlerdir. Bu konuda da, milletimizin aşılanma sürecini aksatmadan yoksul ve yoksun ülkelere de yardım elini devletimiz uzatmıştır. Böyle bir devletin fertleri olmanın bahtiyarlığını, güçlü demokrasi anlayışının temsilcisi olarak görev yapıyor olmanın onurunu yaşıyoruz. Bu Meclis, gücünü milletinden alır, nefesini, emeğini milletine verir.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.