Haber: EDDA SÖNMEZ - Kamera: ADEM KARABAYIR 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Bu ülkeyi o kadar yoksullaştırdılar ki bu ülkede sosyal devleti o denli bitirdiler ki insanca yaşamayı bu ülke halkına reva görmüyorlar. Bu ülke halkına açlığı, yokluğu, yoksulluğu reva görüyorlar. Geçtiğimiz yıla göre döviz bazında 100 dolar eksilmiş olan asgari ücreti utanmadan bizlere lütuf gibi sunuyorlar. Biz, bize giydirilmek istenen bu sefalet düzenini kabul etmiyoruz etmeyeceğiz” dedi.

TMMOB, “Emeğimize, Mesleğimize, Haklarımıza Sahip Çıkıyor Sorunlarımıza Çözüm İstiyoruz” başlığıyla yürüttüğü kampanya çerçevesinde, kent meydanlarına çıktı. İstanbul'daki basın açıklaması Kadıköy İskelesi'nde yapıldı.

"SORUNLARIMIZA ÇÖZÜM İÇİN SOKAKLARDAYIZ"

TMMOB Başkanı Emin Koramaz, basın açıklamasında yaptığı konuşmada, "Bugün İstanbul'da ve örgütlü olduğumuz her yerde emeğimizi, mesleğimizi, haklarımızı savunmak, sorunlarımıza çözüm bulmak için sokaklardayız, öfkeliyiz, öfkemiz büyük" dedi.

Emin Koramaz'ın açıklamasında öne çıkan baylıklar şöyle:

“SOKAKLARA TAŞAN TÜRKİYE HALKININ ÖFKESİ: Sokaklara taşan sadece bizlerin öfkesi değil, her gün daha fazla yoksullaşan Türkiye halkının öfkesi. Bugün sadece mühendisler değil barınacak yurt bulamayan öğrencilerinin, kamu emekçilerinin, insanlık dışı çalışma koşullarına mahkum edilen sağlık emekçilerinin, hekimlerinin, emekçilerinin, işçilerin, işsizlerin öfkesi sokağa taştı. Öfkemiz bizleri bu yoksulluk düzenine mahkum edenleredir. Öfkemiz her günümüzü bir evvelki günden daha kötü bir şekilde cehenneme çevirenleredir. 

SON BİR YILDA YOKSULLAŞTIK: Son bir yılda yarı yarıya yoksullaştık. Çünkü bu ülkede yatırımlar üretime yapılmıyor, teknolojiye yapılmıyor. İnsanların yaşamını daha da güzelleştirmek için yapılmıyor. Bu ülkenin kaynakları rant kesimine, yerli yabancı yandaşlarına aktarılıyor. Bizlerde tüm toplumsal kesimler gibi iş istiyoruz. Kamuda ve özel sektörde istihdam alanlarımızın artırılmasını istiyoruz. İnsanca yaşanacak bir ücret istiyoruz. Aldığımız eğitimin, verdiğimiz hizmetin karşılığını karşılayacak şekilde asgari ücretin belirlenmesini istiyoruz. Yeni mezun olan arkadaşlarımıza iş istiyoruz. Emekli maaşlarımızın yükseltilmesini istiyoruz. Kısacası insanca yaşayacak bir düzen istiyoruz.   

İKTİDAR MUHALEFET MİLLETVEKİLLERİNE SATAŞMAKTAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY YAPMADI: Dün Meclis'te bütçe konuşmaları tamamlandı bütçe görüşmelerinin başladığı ilk günde bu bütçe yokluk bütçesi demiştik. Bu bütçe sefalet bütçesi demiştik. Bu bütçede üretim yok, yatırım yok demiştik. Bu bütçede, işçiye, emekçiye, emekliye, esnafa, çiftçiye yer yok demiştik. Cumhurbaşkanınca belirlenen bütçe halktan tamamen kaçırılarak Meclis'te onaylanacak demiştik. Gerçekten dediğimiz gibi oldu. Meclis'te söz alan bakanlar halkın sorunlarını çözmek için bir fırsat olarak değerlendirmek yerine iktidar milletvekilleri ve bakanlar muhalefet milletvekillerine sataşmaktan başka hiçbir şey yapmadılar.

BİZ BİZE GİYDİRİLMEK İSTENEN BU SEFALET DÜZENİNİ KABUL ETMİYORUZ: Bu ülkeyi o kadar yoksullaştırdılar ki bu ülkede sosyal devleti o denli bitirdiler ki insanca yaşamayı bu ülke halkına reva görmüyorlar. Bu ülke halkına açlığı, yokluğu, yoksulluğu reva görüyorlar. Geçtiğimiz yıla göre döviz bazında 100 dolar eksilmiş olan asgari ücreti utanmadan bizlere lütuf gibi sunuyorlar. Biz bize giydirilmek istenen bu sefalet düzenini kabul etmiyoruz etmeyeceğiz.”  

Eylemdeki ortak basın açıklamasını ise TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu. Kasım ayından bu yana 600 binin üzerinde mühendis, mimar, şehir planlayıcısının, kriz döneminde giderek derinleşen sorunlarının çözümü, haklarına sahip çıkmak ve sorunlarına çözüm bulmak için kampanya yürütüldüğü belirtilen basın açıklaması şöyle:

“İŞSİZLİK SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİNİ, DİPLOMALI İŞSİZLİĞİN ORTAN KALDIRILMASINI İSTEDİK: İşsizlik sorununun çözülmesini, diplomalı işsizliğin ortan kaldırılmasını istedik. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamının artırılmasını ve tüm meslektaşlarımız için kadrolu güvenceli istihdam sağlanmasını istedik. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek göstergelerinin artırılarak, ücretlerinin ve özlük haklarının iyileştirilmesini istedik. SGK ile TMMOB arasında ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının asgari ücret denetim protokolünün ivedilikle yürürlüğe konulmasını istedik. OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri ile haksız ve hukuksuz biçimde kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımızın tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmesini istedik. Özelleştirme uygulamalarına son verilerek özelleştirilen kamu kuruluşlarının yeniden kamulaştırılmasını istedik. Toplumun güvenliğinin sağlanması için zorunlu olan kamusal mesleki denetimleri ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerin ve serbestleştirme uygulamalarının sonlandırılmasını istedik.

SİYASİ İKTİDAR TÜM TALEPLERİMİZE KULAK TIKADI: İstedik ki her geçen gün artan hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk karşısında meslektaşlarımızın hayatları daha da zorlaşmasın. İstedik ki bu ülkenin tüm zenginliklerinde, üretilen tüm değerlerinde emeği olan, hayatı yaratan mühendis, mimar ve şehir plancılarının emeği zayi olmasın. İstedik ki, bütçeden emekçilere, yoksul halka, kamusal yatırımlara, kamu hizmetlerine daha fazla pay ayrılsın. Krizin tüm yükünün emekçilere yıkılmayacağı insanca yaşayabileceğimiz bir gelir düzeyi ve adil bir vergi sistemi istedik. Ne yazık ki siyasi iktidar tüm taleplerimize kulak tıkadı. Bütçe görüşmelerini halkın sorunlarının çözümü için bir fırsat olarak kullanmak yerine, muhalefet milletvekilleri ile laf yarıştırmak, kavgaya tutuşmak için kullandı.

KRİZ DAHA DA BÜYÜYOR: Siyasi iktidar halkın taleplerine kulak tıkadıkça, halkın sorunlarını göz ardı ettikçe kriz daha da büyüyor. Paramızın değeri her geçen gün daha da düşüyor, hayat pahalılığı daha da artıyor, geçinmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Tüm ülke olarak her gün daha fazla yoksullaşırken, borçlarımız daha da artıyor.

İKTİDARIN BİZE DAYATTIĞI BU KADERE TESLİM OLMAYACAĞIZ: Siyasi iktidar, paramızın pula dönmesini, geniş halk kesimlerinin yoksullaşmasını, reel ücret kaybını engelleyemediği için şimdi bu sefaletimizi kalıcı hale getirecek bir ekonomik düzeni bize kurtuluş olarak sunmaya çalışıyor. Yoksullukta uzlaşmayacağız! İktidarın bize dayattığı bu kadere teslim olmayacağız! Emeğimize, mesleğimize ve haklarımıza sahip çıkacağız. Sorunlarımızı görmezden gelen iktidara inat, sorunlarımıza hep birlikte çözüm üreteceğiz. Meslektaşlarımızın taleplerinin taşıyıcısı, emeğiyle geçinen tüm toplumsal kesimlerin gür sesi olacağız.”