TOPRAK: “YAŞANAN ÇEVRE FELAKETLERİNİN ARDINDA KAR UĞRUNA DOĞAYA VERİLEN ZARARI MÜBAH GÖREN ZİHNİYET VAR"

TOPRAK: “YAŞANAN ÇEVRE FELAKETLERİNİN ARDINDA KAR UĞRUNA DOĞAYA VERİLEN ZARARI MÜBAH GÖREN ZİHNİYET VAR"

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak, iktidarın 2015’te imzaladığı iklim anlaşmasını TBMM’ye getirmediğini belirterek, "Art arda yaşanan çevre felaketlerinin, insani, ekonomik...

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak, iktidarın 2015’te imzaladığı iklim anlaşmasını TBMM’ye getirmediğini belirterek, "Art arda yaşanan çevre felaketlerinin, insani, ekonomik ve doğa yıkımlarının ardında kâr ve çıkar uğruna doğaya verilen her türlü zararı mübah gören bu zihniyet var" dedi. 

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, iktidarın 2015'te imzaladığı iklim anlaşmasını TBMM'ye getirmediğini anımsattı. İktidarın yıllardır ülkenin sahillerinin, havzalarının, ormanlarının, su kaynaklarının kılcal damarlarıyla oynadığını, ekolojik dengeleri altüst ettiğini savunan Erdoğan Toprak’ın konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamasışöyle:

“28 Temmuz’da ilki Manavgat’ta başlayan ve Ege, Akdeniz başta olmak üzere ülkemizin sahillerine, ormanlık alanlarına yayılan yangın felaketinin yaraları sarılamadan, bu kez Batı Karadeniz illerimizde bazı ilçelerin haritadan silinmesine yol açan sel felaketiyle karşı karşıyayız. Orman yangınlarından önce de Rize ve Artvin’de yine ağır sel felaketi, can ve mal kayıpları yaşadık. Gittikçe sıklaşan sel ve heyelan felaketlerinin ardında, iktidarın bu bölgenin ormanlarını, yaylalarını, derelerini, çaylarını, ırmaklarını yıllardır rant uğruna yandaşlarına peşkeşçekmesi yatmaktadır.

Yüksek kâr-kazanç hırsıyla dağıtılan HES lisanlarıyla yönü değiştirilen dere yatakları, katledilen ormanlar, yapılaşmaya açılan yaylalar bugünkü felaketlere zemin hazırladı. İktidar müteahhitlerine verilen maden ruhsatlarıyla dağlar, ormanlar biçildi. Karadeniz’in fındığı, çayı, doğası para uğruna siyanürle ve ağır kimyasallarla zehirlendi.

Ege’de, Akdeniz’de en güzel sahillere, yeşilin ortasına inşa edilen termik santrallar, Akkuyu’da yapımı süren Nükleer Santral, denizler doldurularak inşa edilen havaalanları, duble yollarla ekolojik denge, canlı yaşam alanları, habitat altüst edildi. Doğayla uyumsuz yapılaşmalara verilen izinlerle, rant hırsıyla değiştirilen imar planlarıyla insanlarımıza dere yataklarında, heyelan riski olan yerlerde çok katlı mezarlar inşa edilmesine göz yumuldu.

“İTHAL ÇÖPTEN MİLYARLAR KAZANAN İTHAL ÇÖP LOBİSİ”

Bir yandan göstermelik sıfır atık kampanyaları başlatan iktidar diğer yandan Türkiye’yi Avrupa’nın plastik ve kimyasal çöplerinin bir numaralı ithalatçısı haline getirdi. Marmara denizi çöp ve atıklarla, müsilaj felaketiyle boğuldu. Sözde plastik çöp ithalatına iki ay önce getirilen kısıtlamalar, daha uygulamaya giremeden ithal çöpten milyarlar kazanan ‘İthal çöp lobisi’nin baskısıyla, bir ayda yürürlükten kaldırıldı.

Kadına, çocuğa şiddetin, cinayetlerin, taciz ve tecavüzlerin önlenmesini öngören İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek Türkiye’yi uygar dünyadan uzaklaştıran iktidar, 2015’te imzaladığı Paris İklim Anlaşması’nı yıllardır TBMM onayına getirmeyerek, çevre katliamını sürdürmekten vazgeçmek istemiyor. Ülkemizi Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ile birlikte İklim Anlaşması’nı onaylamayan dünyadaki 6 ülke arasına sokarak, Türkiye’yi hak etmediği şekilde, çevreye-insana-canlılara saygısız, kazanç için doğayı katletmekte sakınca görmeyen ülkeler arasına ve ‘utanç listesine’ dahil ediyor. Rize-İkizdere’de ormanlarına sahip çıkan, kazma-kürekle bekçilik yapan kadınların üzerine TOMA’lar gönderen iktidar ve müteahhitleri karşısında, direnen cesur kadınların haklılığı peş peşe yaşanan sel felaketleriyle teyit ediliyor.

“ÇEVRE BAKANLIĞI KUPON ARAZİLERDE RANT VE İNŞAAT BAKANLIĞINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Uyguladığı politikalarla çevre katliamı ve felaketlere zemin hazırlayan iktidar, doğayı, çevreyi korumak için kaynak ayırmaktan kaçarken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, adındaki çevre dışında kupon arazilerde rant ve inşaat bakanlığına dönüştürüldü. İktidar, felaketlerin mağdurları için elindeki tüm kaynakları seferber ederek yaraları bir an önce sarmak yerine, Cumhurbaşkanı kararıyla yardım kampanyası başlatıp, IBAN numaraları duyuruyor. Afetlerin bedelini mağdurlara, halka ödetme uyanıklığıyla, halkın cebindeki son kuruşa da göz dikme aymazlığını pervasızca sergiliyor.”

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.