ÜMİT ÖZDAĞ: TÜRK HALKI İÇİÇE GEÇMİŞ DÖRT KRİZİN PENÇESİNDE EZİLİYOR
Ayyıldız Hareketi’nin lideri Ümit Özdağ, Türkiye'nin "devlet", "milli birlik", "ekonomi" ve "sığınmacılar" olmak üzere iç içe geçmiş dört ağır krizin pençesinde ezildiğini öne sürdü....
Ayyıldız Hareketi’nin lideri Ümit Özdağ, Türkiye'nin "devlet", "milli birlik", "ekonomi" ve "sığınmacılar" olmak üzere iç içe geçmiş dört ağır krizin pençesinde ezildiğini öne sürdü. Özdağ ayrıca göreve geldiklerinde Varlık Fonu'nu kapatacaklarını ve Merkez Bankası'nın görev ve yetkilerini yeniden düzenleyeceklerini söyledi.
İYİ Parti’den ayrıldıktan sonra bağımsız Adana Milletvekili İsmail Koncuk ile birlikte Ayyıldız Hareketi’ni başlatan bağımsız İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, siyasi duruşları, program ve kadrolarını tanıttı. İstanbul’da düzenlenen toplantıda konuşan Özdağ, Türkiye'nin iç içe geçmiş dört ağır krizin pençesinde ezildiğini söyledi. "Bu krizler devlet krizi, milli birlik krizi, ekonomik krizi ve sığınmacılar krizidir" diyen Özdağ, şunları söyledi:
"Devlet krizi yaşıyoruz çünkü devlet her türlü kurumsal işlevini yitirmiş, tek kişinin yönettiği, bir aşiret devleti yapısına dönüşmüştür. Toplum, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakıçerçevesinde düşman cephelere ayrışmıştır. Türkiye’nin uyuşturucu tacirlerinin pazarı haline gelmiştir. Türk toplumu uyuşturucu ile içten tahrip edilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın partileşmesi İslam'ı birleştirici olmaktan hızla çıkarmaya başlamıştır. Türkiye büyük bir ekonomik krizin içindedir. Yaşanan ekonomik kriz Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizidir. 16 milyon kişi aç, 50 milyon kişi yoksuldur. 22 milyon kişi sosyal yardım almaktadır. 2001 ekonomik krizini başbakanlık önünde atılan yazarkasa ile hatırlıyoruz. Bugün yaşanan ekonomik krizi toplu intiharlar ile hatırlayacağız. Ve Türkiye son 10 yılda dünyanın en fazla sığınmacısının yaşadığıülke haline geldi. Resmi açıklamalara göre Türkiye 9 milyon Suriyeliyi yediriyor, içiriyor, giydiriyor, eğitiyor, sağlık hizmetlerini sağlıyor. Ve parasını Türk halkıödüyor. Suriyeliler dışında 2 milyona yaklaşan Afgan, Iraklı, Pakistanlı, İranlı ve Afrikalıülkemizde yaşıyor. Sadece son bir hafta içinde 35 bin Afgan Türkiye'ye giriş yaptı. Özetle Türk halkı krizin pençesinde eziliyor.”
“VARLIK FONU TASFİYE EDİLECEK, MERKEZ BANKASI’NIN GÖREVLERİ YENİDEN DÜZENLENECEK”
Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ümit Özdağ, ekonomi yönetimine aday bir kadroları olduğunu, müsteşarlarını bile belirlediklerini aktardı. Özdağ, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ile ilgili gelen soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Merkez Bankası’nın yeni ekonomik modeldeki rolüyle ilgili tartışmalar yapılıyor. Çünkü Merkez Bankası’nın rolü neo-liberal piyasa ekonomisine göre şekillendirildi. Fakat dünya artık planlı kalkınma dönemine giriyor. Ve planlı kalkınma döneminde de merkez bankaları bugün üstlendikleri görevlerin dışında başka görevler üstlenirler. Biz de bunların tartışmalarını gerçekleştiriyoruz. Dediğim gibi ekonomide Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) tekrar kurulmasından, Sayıştay’ın tekrar aktif hale getirilmesinden, Varlık Fonu’nun tasfiye edilmesinden 12 yıllık kalkınma planlarının yapılmasından, imalat sanayinin teşvik edilmesinden başta Merkez Bankası’nın yetkilerin ve görevlerinin yeniden düzenlenmesine kadar ciddi çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
“EN BÜYÜK İKİNCİ PARTİ KARARSIZLAR”
Türkiye'de ciddi bir muhalefet sorunu olduğunu da iddia eden Ümit Özdağ, en büyük ikinci partinin kararsızlardan oluştuğunu söyledi. Özdağ, “Saray rejimi ülkemizi bu kadar ağır bir krize sürüklemiş olmasına rağmen rejimin 19 seneden bu yana Türkiye'yi yöneten AKP hala birinci parti. En büyük ikinci parti kararsızlar partisi. Bir ülke ancak bu kadar kötü, bu kadar zarar vererek yönetilebilir. Buna rağmen hala AKP hala birinci parti ve kararsızlar ikinci parti ise Türkiye'de ciddi bir muhalefet sorunu var demektir. Evet, Türkiye'de kötü bir iktidar ve kötü bir muhalefet tükenmiş bir iktidar ve başarısız bir muhalefet Türk milletini nefret eksenli olarak iki cepheye bölmüş durumdalar. Ayyıldız Hareketi, cepheleşen Türk siyasetinde düşman cepheler dışında demokratik bir seçenek oluşturma girişimidir. Mevcut cepheler Birinci Dünya Savaşı'nda cephe savaşına devam etmek tükenmez biçimde birbirlerini tüketen Alman-Fransız orduları gibi, Türk milletinin birliğini, beraberliğini tüketiyorlar. Biz mevcut cephelerin dışında siyaset yapıyoruz” diye konuştu.
“ATATÜRK ÇİZGİSİNDE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ”
Ayyıldız Hareketi'ni, "Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğinin, Türk halkının refah ve demokratik gelişimi için enerji üreten kaynak" olarak gördüklerini belirten Özdağ, "Bizim milliyetçiliğimiz, diğer milletleri boks müsabakasında yenmeyi değil, maraton yarışında geride bırakmayı hedefleyen, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğidir. Bu noktada üzerinde durmak istediğim bir diğer husus da sarı muhalefetin Ayyıldız Hareketi'nin muhalefeti böldüğüne dair iddiasıdır. Bu saldırı birçok açıdan yanlış, siyasi ahlaktan yoksun ve çarpıtılmış bir saldırı” dedi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.