USTA'DAN LİMANLARIN İŞLETME SÜRELERİNİN UZATILMASINA TEPKİ: "BURADA BİR YAĞMALAMA MANTIĞININ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, özelleştirilen limanların işletme sürelerinin 49 yıla uzatılmasına ilişkin, “Burada bir yağmalama mantığının...
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, özelleştirilen limanların işletme sürelerinin 49 yıla uzatılmasına ilişkin, “Burada bir yağmalama mantığının olduğunu görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’nı sağduyuya davet ediyoruz. Yapılan bu yanlışa ilişkin olarak toplumdan da demokratik kurallar içerisinde seslerin yükselmesi mutlak suretle gereklidir. Çünkü bu milletin malıdır. Bir iktidar değişiminde bunların hepsi gözden geçirilecektir. Yatırımcıları da bu konuda bilgilendirmek isterim” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Muhalefet sokaklara dökülecekmiş, 15 Temmuz'u görmediniz mi” sözleri için de Usta, "Sokakta elbette demokratik bir eylem olabilir ama bu şekilde iç karışıklığa varacak böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil” diye konuştu.
Erhan Usta, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Usta, özetle şunları söyledi:
BUNA NEREDEN İHTİYAÇ DOĞDU: “Şu anda 18 tane devlete ait liman, daha önce değişik tarihlerde özelleştirilmiş, daha doğrusu işletme hakkı devri yapılmış ve özel sektör tarafından işletiliyor. Bu limanların önemli kısmının işletme sürelerinin bitmesine çok uzun vakitleri var. En yakın olanın dahi işletme süresi 2027 yılında bitiyor. Fakat buna rağmen hükümet, nedense sebebini anlayamadığımız bir şekilde daha en yakın işletme süresi beş yıl sonra, 2027’de bitecek limanların dahi bugün tekrar sürelerini uzatmak istiyor. ‘Buna nereden ihtiyaç doğdu’ diye soruyoruz, hiçbir cevap yok. Diğer bir kritik husus; burada yeni bir ihale yok. Tabii orada yeni bir bedel tespiti olacak, eski bedel üzerinden elbette olmayacak.
BU ACELEYİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL: Çok çelişkiler var tabii. Bir yandan hükümet, ‘Türkiye çok büyüyecek. Pandemi bize lojistik anlamında, tedarik zincirindeki anlamda çok büyük fırsatlar sundu. Önümüzdeki yıllarda bu fırsatları daha da değerlendireceğiz’ diyor. Böyle baktığımızda; daha en yakın olanın işletme süresinin dolmasına beş yıl varsa biraz daha icraatımızın, dış ticaretimizin artmasını beklememiz gerekmez mi? Dolayısıyla bu acele etmeyi anlamak mümkün değil.
BURADA BİR YAĞMALAMA MANTIĞININ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ: Burada bir yağmalama mantığının olduğunu görüyoruz. Zaten firmalar belli, Akfen, LİMAK, Albayark, Ciner gibi. Böyle giderayak bu süre uzatımlarının, belki de ucuz fiyatlarla verilmesi gibi bir durum söz konusu. Açık ekonomiyiz ve rekabet ortamının olması lazım. Bununla ilgili daha önce yaşanılan bir tecrübe var. Atatürk Havalimanı meselesi var. Atatürk Havalimanı da ihalesiz bir şekilde verilmeye çalışıldı. O zaman Devlet Planlama Teşkilatı buna direndi. Biz buna direndik ve yapılan ihale sonucunda verilmek istenen rakamın yıl düzeltmesi yapıldığında yedi buçuk katına ihale ile verildi. Bunları burada yaşamamak için yapılması gereken şey, şu anda bu işlemin tamamen durdurulması. Ve bunların vakti geldiğinde peyderpey yapılması en güzeli. Burada sayın Cumhurbaşkanı’nı sağduyuya davet ediyoruz. Yapılan bu yanlışa ilişkin olarak toplumdan da demokratik kurallar içerisinde seslerin yükselmesi mutlak suretle gereklidir. Çünkü bu milletin malıdır. Çocuklarımızın malıdır. Bir iktidar değişiminde bunların hepsi gözden geçirilecektir. Yatırımcıları da bu konuda bilgilendirmek isterim.”
"TÜRKİYE’NİN OLAĞANÜSTÜ ŞARTLAR YAŞADIĞININ BİR ANLAMDA İTİRAFIDIR"
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Ortodoks değil heterodoks politika” açıklamasına ilişkin Usta, “Türkiye’nin olağanüstü şartlar yaşadığının bir anlamda itirafıdır. Ama bunun da ne olduğunu söylemek lazım” değerlendirmesinde bulundu.
"HİÇ SOKAĞI İŞARET EDEN OLMADI Kİ"
Kazakistan’daki akaryakıt zammı sonrası vatandaşın sokağa çıkması sonrası OHAL ilan edilmesine ilişkin bir soruya Usta, şu yanıtı verdi:
"Kaygıyla izliyoruz. Özellikle Rusya meseleye girdi. Tabii biz burada, Türk Devletler Teşkilatı’nın sadece bir açıklama değil belki Kazakistan’ın yanında olduğunu göstermek için acilen Kazakistan’da bir toplantı yapması... Çünkü bu tür şeylerin sembolik bir değeri vardır. Diğer taraftan da sokakta çözüm yok. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanı’nın da sokakla ilgili açıklaması oldu. Türkiye’deki muhalefet son derece sorumlu davranıyor. Hiç sokağı işaret eden olmadı ki. Sayın Cumhurbaşkanı sanki birileri sokağı işaret ediyormuş gibi sokakla ilgili bence hiçbir şekilde kabul edilemeyecek ve herhalde sehven çıkmıştır diye düşündüğümüz birtakım beyanatları oldu. ‘Süpürürler’ falan şekilde. Öyle bir şey olamaz. Muhalefetin çağrısı, tam tersine sokak olmamıştır Türkiye’de. Hiçbir ülkede sokak bu anlamda olmamalı. Sokakta elbette demokratik bir eylem olabilir ama bu şekilde iç karışıklığa varacak böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.