İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Askeri ve Rezerv Alanlara İlişkin 2004 Yılı Raporunu değerlendiren CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, “İstanbul’da askeri alanların imara açılması, sadece bir şehir planlama sorunu değil, aynı zamanda kamu yararının göz ardı edildiği, rant odaklı bir anlayışın sonucudur. Askeri alanların yüzde 46’sının askeri statüden çıkarılması, şehrin geleceği için büyük bir tehlike. 10.000 adet futbol sahası büyüklüğünde yeşil alan, lüks konut projelerine dönüştürülmüş durumda. Sözün bittiği yerdeyiz.” dedi

Bağcıoğlu, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu hususlara yer verdi:

“İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hazırlamış olduğu raporun önemi büyüktür. Bu rapor, askeri alanların dönüşümü ve imar süreçleri konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte ve sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. İBB, bu süreçte yasal süreçleri titizlikle takip etmektedir. Ancak, bu çabalar, rant hırsının gölgesinde kalmaktadır.

ASKERİ ALANLARIN YOK OLUŞU VE TSK MENSUPLARININ SORUNLARI

Askeri alanların bu denli yok edilmesi, sadece İstanbul'un sosyal dokusunu değil, Türkiye'nin savunma gücünü de tehdit etmektedir. Lüks konut projeleri yaparken, ülkemiz için canını feda eden, şehit olmayı göze almış Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının hala barınma sorunları yaşadığı gerçeği, bu durumun ne denli çelişkili ve acı olduğunu göstermektedir. Askerlerimizi, lojman sorunları ile baş başa bırakmak, bu ülkenin geleceğine yapılmış en büyük haksızlıklardan biridir.

İstanbul’un geleceği, rant değil, kamu yararı doğrultusunda şekillenmelidir. Askeri alanların dönüştürülmesi, sosyal donatıların ve yeşil alanların azaltılmasıyla, şehrin yaşam kalitesini tehdit etmektedir. 55.471 adet futbol sahası büyüklüğünde rezerv alanın lüks konut projelerine açılması, İstanbul’un tarihine ve kültürel dokusuna yapılmış bir saldırıdır.

Tüm Türkiye sathında askeri arazilerden büyük rantlar elde edilirken, kent suçları işlenirken, doğayı ve tarihi dokuyu koruma prensiplerine dayalı Takas Protokolleri ile TSK’ya yeni lojmanlar kazandırılması, fahiş kiralar ve hayat pahalılığı ile boğuşan personele bir nebze can suyu olabilecektir.

Diğer bir husus da; İstanbul’da Kasımpaşa bölgesindeki; tarihi 100’lerce yıl öncesine giden Bahriye anıları ile yüklü Divanhane binasının, Cezayirli Gazi Hasan Paşa kışlasının tarihi dokusu içerisinde muhafazası, denizcilik tarihi müzesi ve kültür merkezi olarak idamesi başta Cezayirli Gazi Hasan Paşa olmak üzere tüm Levent’lerin aziz hatıralarına en büyük saygı olacaktır. Ancak dünyanın en eski tersanelerinin (Taşkızak, Camialtı, Haliç) olduğu bölgeye tarihi dokuyu bozarak otel inşa ettiren merkezi yönetimden böyle bir hareket tarzı beklemek saflıktır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, askeri alanların dönüşümünü ve imar süreçlerini dikkatle takip edeceğiz. Kamu yararını gözeten, sürdürülebilir ve şeffaf bir şehir planlaması için mücadelemizi sürdürüyoruz. İstanbul’un geleceği, halkın ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmeli ve rant hırsına kurban edilmemelidir.