Ankara’nın köklü hastanelerinden Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesi ve Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nin kapatılacak olmasına tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, “Bugün sağlıkta özelleştirmeyle, taşeronlaşmayla işletilen Sağlıkta Dönüşüm Programı ve AKP iktidarı bu ülkenin sağlığı açısından, can güvenliği açısından bir tehdide dönüşmüş durumdadır” dedi.

Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesi ve Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nin kapatılacağının belirtilmesi üzerine “Hastanemi Açın Platformu” tarafından Zübeyde Hanım Hastanesi önünde bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya katılan Cumhuriyet Halk Partisi Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, Sağlıkta Dönüşüm Programı ve AKP iktidarının bu ülkenin sağlığı ve can güvenliği açısından bir tehdide dönüştüğünü belirterek Sağlık Bakanını istifaya davet etti.

“SAĞLIK HİZMETİ ULAŞILAMAZ HALE GETİRİLİYOR”

Konuşmasına ülkeyi derinden sarsan Yenidoğan Çetesi’ni hatırlatarak başlayan Aksaz Şahbaz, “İstanbul’da hizmet veren hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerinde on tane bebeğimizin göz göre göre katledildiği, SGK’dan daha fazla para alabilmek için canına kıyıldığının resmi kayıtlarını gördük. Şehir hastanelerine taşınma gerekçeleriyle kamu hastanelerimiz kapatılıyor ve sağlık hizmeti ulaşılamaz hale getiriliyor. Dün Zekai Tahir Burak Kadın Doğum Hastanesi kapatıldı ve Bilkent Şehir Hastanesi’ne taşındı. Arada 15 kilometrelik bir mesafe var. Doğum yapmak üzere olan bir yoksul bir kadın nasıl 15 kilometre uzaktaki bir hastaneye gidecek, bu sağlık hizmetine nasıl ulaşabilecek? Bunun cevabı yok. Şu anda da Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Sami Ulus Çocuk Hastanemiz kapatılmak isteniyor. Bu uzun bir zincirin devamı. Dün Yüksek İhtisas Hastanesi, Numune Hastanesi ve Zekai Tahir Burak Kadın Doğum Hastanesi gibi Ankara’nın en köklü hastaneleri kapatıldı ve aynı zamanda ülkemizin tarihine derin bir darbe vuruldu. Bugün yap-işlet-devret modeliyle yapılan, özel şirketler tarafından işletilen şehir hastanelerine kamusal sağlık hizmetleri devredilmek isteniyor. Bunun yanı sıra merkezde yer alan ulaşılabilir nitelikteki hastanelerimiz kapatılarak şehir merkezlerinde özel hastanelere alan açılmaktadır. Bizler halk olarak özelleştirme sistemindeki özel hastanelerin kamu bütçesini yağmalamasıyla hem daha fazla para ödüyoruz hem de kaybettiğimiz sağlığımız ve canımızla bedel ödüyoruz” ifadelerini kullandı.

“KAÇ CANIMIZA DAHA KIYILDIĞINI BİLMİYORUZ”

Yenidoğan Çetesi katliamının sadece İstanbul’la sınırlı kalmadığına dikkat çeken Aksaz Şahbaz: “Bu buzdağının görünen kısmıdır. Bizim bunun yanı sıra yıllardır işleyen bu sistemde kaç bebeğimizin hayatını kaybettiği, kaç canımıza daha kıyıldığına dair şu anda bir bilgimiz yok. Bugün sağlıkta özelleştirmeyle, taşeronlaşmayla işletilen Sağlıkta Dönüşüm Programı ve AKP iktidarı bu ülkenin sağlığı açısından, can güvenliği açısından bir tehdide dönüşmüş durumdadır. Aynı zamanda bu hastanelerin kapatılması, ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla işleyen, halkın ihtiyaçlarını sağlık emekçilerinin taleplerini dikkate almayan bu zihniyet bugün ülkemizin değişik yerlerinde gördüğümüz kayyım zihniyetinin bir yansımasıdır” diye konuştu.

“SAĞLIK BAKANI BİR AN ÖNCE İSTİFA ETMELİ”

Halk için kullanılan bütçe ve halın iktidarını kurmak gerektiğini dile getiren Şahbaz açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Artık AKP iktidarı miadını doldurmuştur, bu ülkeden elini çekmelidir. Sağlık Bakanı bir an önce istifa etmeli ve AKP iktidarı yerine halkın iktidarı kurulmalıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak buna hazırız. Halkımızla birlikte bu ülkeyi ortak akılla yöneteceğiz ve hep birlikte kardeşçe yaşayacağımız, sağlık güvencemizin olduğu, sağlığın bir hak olarak tanımlandığı, tüm vatandaşlarımıza ulaşılabilir, eşit ve nitelikli sağlık hizmeti sunacağımız bir sistemi kuracağız.”