
L’ORÉAL’İN 200 MİLYON EUROLUK FONLARI TÜRK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI BEKLİYOR
Günümüzde çevresel ve sosyal değişimlerin olumsuz etkilerine çözüm üretme hedefiyle L'Oréal Grup'un hayata geçirdiği Gelecek için L'Oréal Programı...
Günümüzde çevresel ve sosyal değişimlerin olumsuz etkilerine çözüm üretme hedefiyle L'Oréal Grup'un hayata geçirdiği Gelecek için L'Oréal Programı kapsamında, 200 milyon euro değerinde fonlar oluşturdu. Kadınların güçlenmesini destekleyen ve çevreyi koruyan çalışmaları ile bu fonlara dünyanın her yerinden sivil toplum kuruluşları da başvurabiliyor.
"Dünyayı harekete geçiren güzelliği oluşturmak" vizyonuyla sosyal ve çevresel ihtiyaçlara yanıt veren L'Oréal Grup, bu kapsamda kurduğu 200 milyon euroluk fonlarla, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık konularında küresel çapta farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Şirket, herkesin güvenli, barışçıl ve eşit bir toplumda yaşayabilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları da bu küresel dayanışma fonlarına başvurarak destek alma fırsatına sahip. L'Oréal Türkiye de 22 Nisan Dünya Günü kapsamında sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık konularında projeleri olan tüm Türk STK'ların bu fonlara başvuruda bulunması için çağrı yaptı.
Yapılan açıklamaya göre şirket, çevresel sürdürülebilirlikten toplumsal eşitliğe uzanan geniş yelpazedeki fonlarıyla dünya genelindeki sosyal girişimleri ve STK'ları destekliyor. Bu fonlar, farklı toplumsal ihtiyaçlara odaklanarak kadınların güçlenmesinden iklim krizine, doğanın yenilenmesinden döngüsel ekonomiye kadar pek çok alanda somut çözümler sunuyor.
L'Oréal Kadınların Güçlendirilmesi Fonu, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, yoksulluk ve eğitime erişim gibi alanlarda kadınlara destek sağlıyor. Temel ihtiyaçlardan eğitim ve liderliğe kadar geniş bir yelpazede çözümler sunan fon, bugüne kadar 2,5 milyon kadın ve kız çocuğuna ulaşarak 420 kuruluşa destek verdi. Yalnızca 2023 yılında, 23 milyon euroluk kaynakla 1,3 milyon kadına doğrudan katkı sağlandı. L'Oréal İklim Krizi Fonu, sel, kasırga, sıcak hava dalgası ve kuraklık gibi afetlerden etkilenen topluluklara yönelik çalışıyor. Hem afet öncesi hazırlık hem de acil müdahale süreçlerinde devreye giren fon, 2023-2024 döneminde 10 ülkede 620 binden fazla kişiye ulaştı. Ayrıca, afet öncesinde harekete geçmeyi sağlayan öngörülü finansman modelleriyle hazırlık kapasitesini güçlendiren çalışmalara destek veriyor. L'Oréal Doğanın Rejenerasyonu Fonu, bugüne kadar 6 projeye, L'Oréal Döngüsel İnovasyon Fonu ise 8 şirkete yatırım yaparak döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir teknoloji alanlarını destekliyor.
Ortak sorunlara çözüm üretenler için kaynak oluşturuldu
22 Nisan Dünya Günü'nde fonlarını hatırlatarak STK'lara seslenen şirket, kadınların güçlendirilmesini ve çevrenin korunmasını amaçlayan projeleriyle Türkiye'deki STK'ları bu fonlardan faydalanmaya davet ediyor. Bugüne kadar L'Oréal Grup fonlarından Türkiye'den sadece 2 STK'nın yararlandığını anlatan L'Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü & Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda, "Kadınların güçlendirilmesi ve fırsat eşitliği sağlanması konusunda dünyada atılması gereken çok fazla adım var. Bu yolun katedilmesi için şirket olarak gerek gerçekleştirdiğimiz projeler gerekse iş birliklerimiz ile üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Her iki konuyu da hepimizin ortak sorumluluğu olarak görüyoruz. L'Oréal Grup da bu ortak sorumluluğumuz için projeler geliştiren STK ve sosyal girişimleri desteklemek adına önemli bir kaynak ayırmış durumda. Şirket olarak bizim hedefimiz ise Türkiye'den olabildiğince fazla STK ve sosyal girişimin bu fonlardan faydalanarak, hayata geçirmek istedikleri projeler için kaynak oluşturabilmelerine olanak sağlamak. Bu vesile ile 22 Nisan Dünya Günü'nde dünyamızın öncelikli sorunlarına çözüm arayışında olan tüm STK ve sosyal girişimleri bu fonlardan yararlanmaya davet ediyoruz" dedi.
Şirket sürdürülebilirlikte başarısını sürdürmeye devam ediyor
Açıklamaya göre L'Oréal Grup, çevresel şeffaflık ve sürdürülebilirlik alanındaki liderliğini bir kez daha kanıtladı. Dünyanın en büyük çevresel raporlama platformu olan Carbon Disclosure Project (CDP) tarafından; iklim değişikliği, ormanların korunması ve su güvenliği konularında, üst üste dokuzuncu kez prestijli "A Listesi"nde yer aldı. Grup, CDP'den art arda dokuz yıl boyunca üçlü "A" notu almayı başaran tek şirket olmayı sürdürüyor.
Geçtiğimiz yıl 22 Nisan Dünya Günü'nde Türk start-up Kozalak Yangın ile de iş birliği yapan şirket, İstanbul Heybeliada'daki 1 hektarlık orman alanını yangınlara karşı koruma altına aldı. Yılda 30 ton oksijen üretilmesine katkı sağlamayı ve 50 tonluk karbon emisyonunun da önüne geçmeyi planlayan şirket, yaklaşık 10 bin ağaçtan oluşan orman alanını koruma altına aldı.
'Gelecek için L'Oréal Sürdürülebilirlik Programı'
UN Global Compact tarafından iş dünyasının en kapsamlı sürdürülebilirlik programı olarak tanınan "Gelecek için L'Oréal Sürdürülebilirlik Programı', Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerindeki 17 maddenin 16'sını kapsıyor. Sürdürülebilirlik alanında cesur ve iddialı girişimleri ile öne çıkan şirket sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada bütüncül olarak hareket etmenin önemiyle paydaşlarını da sürdürülebilirlik hedeflerinin bir parçası haline getiriyor. 2020'de duyurulan bu program, 2030 yılına kadar dünyanın en kapsayıcı ve iddialı sürdürülebilirlik hedeflerini içeriyor.
Hedefler şöyle açıklandı:
İklim
'2030 yılı itibarıyla tüketicilerimizin ürünlerimizin kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ortalama ve nihai ürün başına 2016 yılına kıyasla yüzde 25 azaltmasına yönelik yenilikleri hayata geçirmiş olmayı hedefliyoruz.
2030 yılı itibarıyla ürünlerimizin sevkiyatına ilişkin sera gazı emisyonunu 2016 yılına kıyasla ortalama ve nihai ürün başına yüzde 50 azaltmış olmayı hedefliyoruz.
2030 yılına kadar stratejik tedarikçilerimizin, direkt emisyonlarını 2016 yılına kıyasla mutlak rakamlarla yüzde 50 azaltmış olmasını hedefliyoruz.
2025 yılı itibarıyla iş sahalarımızın tümünde enerji verimini arttırarak ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanarak karbon nötr olmayı hedefliyoruz.
Su
Geliştirdiğimiz formüllerin gerek anakarada gerek kıyı bölgelerinde sucul eko-sistemlere saygılı olmasını garantilemek adına formüllerimizi 2030 yılına kadar çevresel test platformumuzu kullanarak değerlendireceğiz.
Tüketicilerimizin ürünlerimizin kullanımına ilişkin su tüketimini 2016 yılına kıyasla ortalama ve nihai ürün başına yüzde 25 azaltmaları için Grup olarak kendimizi 2030 yılına kadar yenilemeyi hedefliyoruz.
Endüstriyel süreçlerde kullanılan suyun yüzde 100'ünü 2030 yılına kadar geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kazandırmış olmayı hedefliyoruz.
2030 yılında stratejik tedarikçilerimizin, faaliyet gösterdikleri tüm alanlarda su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde kullanıyor olmasını hedefliyoruz.
Biyo-Çeşitlilik
2030 yılına kadar formüllerimizin ve ambalaj malzemelerimizin biyolojik temelli içerik maddelerinin yüzde 100'ü izlenebilir özellikte olacak ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilecek. Bunların hiçbiri ormanların tahribatına yol açmayacak.
2030 yılı itibarıyla doğal habitatlar üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak için içerik malzemelerimizin elde edilmesi bakımından önem arz eden toprak işgalini, 2019 yılına kıyasla iyileştirmiş olmayı hedefliyoruz.
2030 yılı itibarıyla endüstriyel sahalarımızda ve operasyonlarımızda kullanılan binalarımızın yüzde 100'ü, 2019 yılına kıyasla biyo-çeşitlilik üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacak.
Kaynaklar
2030 yılı itibarıyla formüllerimizdeki içerik maddelerimizin yüzde 95'i biyolojik temelli olacak, bol bulunan minerallerden veya döngüsel süreçlerden elde edilecek.
2030 yılı itibarıyla ürünlerimizde kullanılan ambalaj yoğunluğunu 2019 yılına kıyasla yüzde 20 azaltmış olacağız.
2030 yılı itibarıyla ambalajlamada kullanılan plastiklerin yüzde 100'ü geri dönüşüme kazandırılmış maddelerden veya biyolojik temelli kaynaklardan elde edilecek. (Bu hedefin yüzde 50'sine 2025 yılına kadar ulaşmış olmayı amaçlıyoruz.)
2030 yılı itibarıyla sahalarımızda açığa çıkan atıkların yüzde 100'ü geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kazandırılacak.
2025 yılına kadar plastik ambalajlarımızın yüzde 100'ünü yeniden doldurulabilir, yeniden kullanılabilir, geri dönüşüme kazandırılabilir veya biyolojik olarak bozunabilir kaynaklardan elde ediyor olacağız.
2025 yılına kadar yeni stantlarımızın yüzde 100'ü döngüsel ekonomi ilkeleri gözetilerek eko-dizayn esasına göre tasarlanacak ve yeni mağazalarımızın yüzde 100'ü sürdürülebilirlik ilkelerimize uygun olarak tasarlanacak.
Grup'un İş Eko-Sistemi
2030 yılına kadar stratejik tedarikçilerimizin çalışanlarının yüzde 100'üne en az geçinmeye yetecek düzeyde maaş verilmesini, kendilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız.
2030 yılında dezavantajlı toplumlardan gelen 100 bin kişinin daha istihdama erişimini sağlayacağız.
Toplumlar
İhtiyaç sahibi kadınları desteklemek için ayırdığımız 80 Milyon Euro değerinde fon ayırarak, kadınların yaşadıkları zorluklara karşı yanlarında olmayı hedefledik.
2030 yılına kadar L'Oréal Doğa Yenileme Fonu, bozulan eko-sistemlerin bir milyon hektarlık kısmının iyileşmesine yardımcı olmak üzere 50 Milyon Euro değerinde yatırım yapmış olacak.
2030 yılı itibarı ile fon, 15 ila 20 milyon ton CO2 salınımının kontrol altına alınmasına katkıda bulunmuş olacak ve yüzlerce iş imkanı oluşturulmuş olacak.
2030 yılı itibarıyla daha döngüsel ekonomiyi destekleyen projeleri finanse etmek için 50 milyon euro değerinde yatırım yapmış olacağız.
2030 yılında 3 milyon kişi markalarımızın sosyal programlarından (suya erişim, eğitime ve mesleki eğitime erişim) yaralanıyor olacak.'
Kaynak: IHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.